9 Ekim 2013 Çarşamba

kadinlarin isi zor hakkaten!

kadinlarin isi zor hakkaten.

dunyanin duzenine sus bebek roluyle kabul gormus insanlar. annelerinin prensesi, citkirildim'i, hanim hanimcik'i, duzgun oturani giyineni makbul. agiz dolusu kahkaha atan, agiz dolusu kufur edenine pek iyi gozle bakilmaz. bacaklarini yaya oturamazsin (hasa), patron bile olsan... erkek patron olmadin ya!

ola ki birrtamda agzindan bir soz cikti. bir fikir ileri attin. vay efendim bu ne cur(r)et, bu ne cesaret! erkeklere karsi nasil boyle soylersin? (kadinlarin yaninda ise,) cikintilik yapmaya ne gerek var? herkesin kabul ettigini kabul etmemek de neymis? 



kafan digerlerinden azicik daha cok calisiyorsa bu konuya (yanlis anlasilma olmasin kimseyi zeka olarak ustunluk veya alcaklik siralamasina koymak degil niyetim, bu konuyu dusunmeye zaman ayirmis, kafa yormus olmaktir demek istedigim (formul kafa+vicdan yani...)) farkedersin kadinlarin uzerindeki baskiyi. hepimiz unluler hakkinda yazilanlar, eksi sozlukte kadin davranislarina getirilen yorumlarini okumus, kliselesmis (ve hatta bizim de icsellestirdigimiz) ayrimcilik (or: isyerindeki somurtkan kisiye sevgilisi yok ondan demek, patron kizdiginda bugun malum gunu demek...) ayrimciliga maruz kalmisizdir.

bunun icin ne yapmaliyiz? bundan gerisini yazmaya su an halim, vaktim yok. sadece bunu dusunmek beni rahatsiz etti, siz de uzerinde dusunun istedim.

kaygi insana neler yaptirir?

ne yazsam bilmiyorum. yazacaklarim masanin basina gelince aklimdan gidiyor. ufak tefek seyler kaliyor beni daimi bir dusunce bulutu gibi saran ufak tefek seyler... iyileri de var iclerinde, notrleri de var, beni deli edecek gucte olanlar da var.

beni deli edecek olanlar hep en son darbeyi vuruyor. sanki cuceler ulkesinde gulivermisim de, butun dusunceler bir arada calisip beni yenmis gibiyim.

once komikler geliyor aklima. eglenceli seyler.. beni merak ettiriyor, kendini dusundurtuyor. capkin bakisli, insanlarin kalbini calidgini bilen, isveli cilveli bir kiz gibi. beni gulumsetiyor, aklimi celiyor. dusunmeye basliyorum. 'evet, o karikatur cok komikti. nerden buluyor bunlari yahu umut sarikaya!  nasil aklina geliyor butun bu espriler, bu detaylar?' 



birden karsilikli oturuyoruz umutla. bir kafedeyiz, beyoglunda, sokak arasi. hani tavla oynanan, nargile icilen yerlerden... burda caylar ajda bardakta gelir, en az 5 liradir. oturdugun sey sandalye de degildir, sedir de degildir. koltuk olmak icin cok genis, ama kaldirim kenarina sigsin diye askeri nizamla dizilmis sedirden bozma esyalardir. ustunde kat kat kiyafetle gittiginde, ikisinin arasindan gecip kendi 'sedirine' oturana kadar illaki bir kultablasini devirecegin yerlerden anlayacagin yani. oturduk umutla. o bana bakiyor, ben ona. ben onun yaratici gucune hayran, o da benim guzelligime. 

iste bu noktaya kadar olanlar ufak tefek dusuncelerim ozelliksizdi, tatsiz kokusuzlardi. simdi bundan sonrasi, hayaller, kaygilar, kiskancliklar, eziklikler miknatisi.

- neden benim sadece guzelligime bakiyor ki. insanlar bana baktiklarinda bundan baska birsey gormuyorlar. 
- daha ne sitiyorsun be? milet guzel olmak ister bunun dedigine bak! hem erkekleri kandirmak kolay. hemen kendime hayran birakiyorum. 
- evet ama sana hayranliklarinin siniri var. saygi uyandirmiyor onlarda.
- nasil saygiyla ne alaksi var ki? ben sadece beni begensinler istiyorum.
- begenilmek guzel sey de, ben saygi da duysunlar istiyorum. bunu hakettigimi bilmek istiyorum. basarili olayim ve bu saygiyi hakedeyim istiyorum. konusurken soylediklerimden etkilensinler istiyorum. sanki senin guzelligin bunu engelliyor.
- ikimizin de guzelligi bu canim. hem ne var ki guzel olmakta? herkes guzel olmak ister, herkes guzele hayran olur. seni neden bu kadar sikiyor bu?
- guzele hayran olanlar sonra onu elde etmek ister. kimse kendinin olmayan guzeli sevmez. hem guzel olunca insanlarin hayatina giriyorsun kabul. ama bu edilgen bir mudahillik.
- o ne be?
- edilgen, yani pasif. yani sen hicbirsey yapmadan, emek vermeden onun yasamindasin. seninle konusmak isteyecek, seninle vakit gecirmek isteyecek, seni davetlere cagiracak, senden esprilerine gulmeni isteyecek. ilk bulusmanizda nelere gulduysen mesela onlari tekrar etmeni bekleyecek senden. sen de o beklentiyi karsilayacaksin.
- ne var ki bunda kayra? 
- 'ne var ki' olur mu hic elif! sen o hayatta tablosun. senin beklentilerin olmayacak, onun olacak. o aktif olacak bu iliskide. sen espri yapmayacaksin, olanlra guleceksin. sen bir fikir ileri surmeyeceksin, one surulenleri begenecek, hayran kalacak, onlardan etkileneceksin. eger sen de one fikir surersen, sen de fikir babasi olursun. bak iste, 'fikir babasi'. belli kimin kafasinin daha degerli oldugu.
- uff abartiyorsun. bence cok dusunuyorsun kayra! hayat bu kadar komplike degil. tama seni begenirse begenir ne var bunda!. sen baskalarini begenmior musun hem? senin de yaninda daha aktif oldugun erkekler yok mu? onlar kendini senin yaninda sus bebegi gibi mi hissediyorlar sence? bu kadar kirilganlik yeter. her osuruktan nem kapiyorsun!!!
- elif, senin agzindan 'osuruk' kelimesini duyacagimi 10 yil dusunsem tahmin etmezdim! bravo! hic dusundugum gibi cit kirildim suslulerden degilmissin.
- kayra! biz zaten ayni insaniz bana baska biriymis gibi davranmayi birak! cit kirildimlik bu mu bilmem ama seninki eziklik resmen, yeter artik tatlim ya birak insanlar ne dusunurse dusunsun, canlari cehenneme!
- sagol elif ya, bazen cok farkli dusunuyoruz ama beni bu bunlatici dusuncelerden cekip yine sen aliyorsun. seni saf yerine koyuyorum biliyorum. cok feminen buluyorum, bu arada bu 'feminen'i de kucultucu bir sifat olarak soyledim.
- evet farkindayim. seni ben boyle kabul ettim iste kayra. sen kendini oldugun gibi kabullenememis, kendinden memnun olmayan birisin. biraz asirisina ingilizcede 'self-loather' denir.
- haha, bir de ingilizce konusup duruyorsun.
- evet kayracim arada ingilizce de takiliyor aklima. cok feminenim o da dogru. ama ben buyum ve memnunum bundan. bosver ama artik bunlari takma kafana... birak herkes mutlu oldugu gibi yasasin, sen de mutlu ol! rahatla, rahatla, rahatla...

7 Ekim 2013 Pazartesi

Iliskiniz size zarar veriyor mu?

Bir iliskiden zarar gordugunuzu nasil anlarsiniz? 

Evet evet, bazen bu olabiliyor, arkadas, sevgili, patron, is arkadasi, es, bazi insanlara oylesi denk geliyor ki, sinsi mi sinsi, kontrolcu mu kontrolcu, psikopat mi psikopat...

bazen insan coook uzun zamanlar gectikten sonra bunu farkediyor, o iliskiden yipranmis, perisan halde ciktiginda. 

Ben bir muddet arkadas cevremden duygusal siddet gormustum. sonradan farkettim ki alfa-kadin megerse psikopatmis; baskalarinin uzuntusunden, ve duygusal kirilganliklarindan faydalanan biri. sonradan ben hayatima devam ettikten sonra, kendine yeni kurbanlar buldu. malesef bu insanlarin duzeni boyle. istedikleri insanlardan duygusal olarak faydalanmak, hem de iligini kemigini somurmek duzeyinde...

bir arkadasimin patronu cok kotu davraniyordu. oyle ki artik kizcagiz insanliktan cikmisti. derin bir depresyon geciriyordu ama bunlarin hicbirini gormedi patronu, uzerinde boyle kotu bir etkisi olan kisi... belki de umrunda degildi.

erkek arkadastan, kiz arkadastan, aile bireyinden (anne, baba, abi..), isyerinden boyle kisilerle muhattap oluyor olabiliriz. hayatinizda yolunda gitmeyen birseyler varsa, hep ama hep kendinizi eksik, yetersiz hissediyorsaniz, belki de duygu somurusune maruz kaliyorsunuz.  zararli iliskleri anlamanin yollari neler? nasil davranislar zararli iliskileri ele veren ipuclari olabilir?



1) onun yanindayken dehset, korku veya sikinti yasamak. o veya onlar yaklasirken, belirsiz bir kendini koruma duygusuyla sariliyorsaniz,

2) tekrar eden fiziksel semptomlar yasamak: basagrisi, yorgunluk, kasinti, ishal. ozellikle de bazi insanlara yaklastikca ortaya cikan, onlarla beraberken ortaya cikan ve onlar gittiginde ortadan kalkan semptomlar gosteriyorsaniz,


3) Sevdiginiz biri zarar goruyorsa (aileden yakin cevrenizden) bu sekilde siz de duygusal zarar, siddet gormus olabilirsiniz. Ornek: anneye-babaya veya buyukannelere zarar vermek icin cocuklari aglatmak, uzmek boyle bir dolayli yoldan duygusal siddettir. 


4) Aktif oldugunuz cevre gitgide kuculuyorsa, kendinizi izole ediyorsaniz etrafinizdan, bu da duygusal siddet gordugunuzun bir belirtisidir. artik eskiden size zevk veren seyler vermiyordur...


5) Uzuldugunuzde ayni zamanda, korku, nefret, utanc, gucsuzluk, acizlik hisleri de uyaniyorsa icinizde, duygusal olarak siddet gordugunuzden dolayidir.


6) Artik kendinizi, bu iliskiden onceki gibi guclu, yeterli bir insan olarak gormuyorsaniz,

7) Eskiden oldugundan daha az kendinize bakiyorsaniz,

8) Artik eskisi gibi fikirlerinizi soylemekten cekiniyorsaniz, dert cikaracagini veya digerlerini sikacagini, veya onemsiz oldugunu dusunuyorsaniz,

9) Sirf insanlari etkilemek veya canlarini sikmamak icin dusuncelerinizi degistiriyorsaniz,

10) Zarar veren kisinin etrafindayken, ufacik, basit bir isi bile tamalayamiyorsaniz,

11) Zarar veren (verdigini dusundugunuz) kisinin iki temel davranis bicimi varsa; biri ev icin, biri de disarisi icin (veya bu kisi esiniz degilse, biri yaninizdayken, biri de 'disaridaki' insanlara karsi... burda onemli olan disaridan saygi duyulan, sevilen davranislar sergilemesi)


12) Zarar verdigi dusunulen kisi ozel yasamini gizli kapakli yasiyorsa ve aranizdaki iliskiyi size disari sizdirmamamizi istiyorsa,

13) bir tartismanin ortasindayken, garip bir sekilde, sanki defalarca bu konuyu tartismissiniz, defalarca bu hisleri yasamissin, sonunun nasil olacagini biliyormussun ve  bunlar tekrar yasanacakmis gibi geliyorsa,

14) Arkadaslariniz veya sevdikleriniz sizi, bu kisinin kontrol etmeye calistigini, size haksizlik ettigini soyluyorlarsa

15) Size ait olan 'seyler' veya 'arkadaslar' 'akrabalar' 'aile' 'is' durmadan hakarete ugruyorsa veya bu kisi size bunlar hakkinda durmadan 'laf sokuyorsa', esyalariniz kayboluyorsa (parfum siseniz yanlislikla kiriliyorsa) 

Siz bu kisi tarafindan duygusal olrak siddet goruyorsunuz demektir. Yardima basvurun, psikologlardan uzmanlardan en azindan rehberlik ve danismanlik servisi alin. 

11 Eylül 2013 Çarşamba

polis devletinde yasanan cinayetler

Lanet olsun bir insanin daha yasamini aldilar! Nedir istediginiz yeter artik be! 

icisleri bakani: 'Eylemler orgutlu, takipteyiz'

ya ne olacagidi yarraaam?! 

kitlesel eylem dedigin orgutlu olur. suc da degildir. niye yasal eylemleri yasadisi gibi gostermeye, kriminalize etmeye calisiyorsunuz?!

biz halkiz halk! istedigimizi dile getirecegiz elbette! dile getirmeyip de n'apacaz, sizin bize uzattiginizla mi yasayip gidecez zannediyorsunuz? 

Benim hakkim gordugum birseyi benden esirgeyemezsin... ya kararimi degistireceksin ya da hakkimi vereceksin!

Oyle yok oyuna geldiniz, yok bunlarin hepsi faiz lobisi, yok sizler birer kuklasiniz bilmem ne...

yok oyle!

Ben halkim, bireyim. ben bu ulkede calisiyorum, vergi veriyorum, oy kullaniyorum, askere gidiyorum, alisveris yapiyorum.

sen bana hizmet ediyorsun! sen, devlet memuru olarak beni ve diger vatandaslari mutlu etmeye calisacaksin. 

bu devleti kuranlar bireylerdir. kimsenin gucunu hafife almayin. 

DEVLET BIREYLER ICIN VAR BIREYLER DEVLET ICIN DEGIL!

hakkimi dile getirmek icin sokaga ciktigimda kavgadan sonra bulldog'unun tasmasini acan serseri genc misali uzerime polisleri salamazsin... Polislerin maaslarini da ben veriyorum cunku! polis benim rahatim,  huzurum icin var, huzurumu kacirmak icin degil.


10 Ağustos 2013 Cumartesi

dexter için haiku

zavallı Dexter
ben de severdim ama
öldü karısı

o ve oğlunun
kimsesi yok artık
debra'dan başka